İngilizce öğrenmek konusunda ciddiyseniz, İngilizce gramer konularını iyi öğrenmek dili daha hızlı ve daha verimli bir şekilde öğrenmenize yardımcı olur. İngilizce gramer yani İngilizce dilbilgisi konusunu sıkıcı bir kural sistemi olarak görmek yerine bir arkadaş gibi size yardımcı olabilecek bir şey olarak düşünmek önemlidir. Bir dilin gramerini (veya sistemini) anladığınızda, bir öğretmene sormanıza veya bir kitaba bakmanıza gerek kalmadan birçok şeyi kendiniz anlayabilirsiniz.
En Önemli İngilizce Gramer Konuları Hangileridir?
İngilizce gramer konularının önemi dili öğrenme amacınıza göre değişiklik gösterebilir. Bazı gramer konuları günlük hayatta daha sık kullanılırken diğer konular daha çok yazılı metinlerde karşınıza çıkabilir. Önemli olan İngilizce gramer konusunda sağlam bir temel atmak ve adım adım ilerlemektir. Aşağıda İngilizce gramer öğrenirken dikkat edilmesi gereken konuları listeledik. Bu konulardan bazılarını yazımızda pratik bir şekilde, örneklerle birlikte inceleyeceğiz.
İngilizce Verbs – Fiiller
İngilizce Adjectives – Sıfatlar
İngilizce Adverbs – Zarflar
İngilizce Nouns – İsimler
İngilizce Zamanlar – Tenses:
İngilizce Geniş Zaman – Simple Present Tense
İngilizce Gelecek Zaman – Future Tense
İngilizce Şimdiki Zaman – Present Continuous Tense
İngilizce Sürekli Gelecek Zaman – Future Continuous Tense
İngilizce Geçmiş Zaman – Simple Past Tense
İngilizce Geçmişte Devamlılık Bildiren Zaman – Past Continuous Tense
İngilizce Etkisi Devam Geçmiş Zaman – Present Perfect Tense
İngilizce Belli Bir Tarihten Önceki Olayı Anlatan Geçmiş Zaman– Past Perfect Tense
İngilizce Gelecekte Belli Bir Tarihe Bitirilecek Olan Bir Olayı Anlatan Zaman – Future Perfect Tense
İngilizce Geçmiş Zamanda Devam Etmiş ve Bitmiş Zaman – Past Perfect continuous Tense
İngilizce Gelecek Zamanda Devamlılık İfade Eden Zaman – Future Perfect Continuous Tense
İngilizce Modal Verbs
İngilizce Relative Clause (Adjective Clause)
İngilizce Active – Passive (Aktif-Pasif)
İngilizce Prepositions – Edatlar
İngilizce Gerunds ve Infinitives
İngilizce Noun Clauses
İngilizce iyelik sıfatları – Possesive adjectives nelerdir?
İyelik sıfatlarını sahiplik belirtmek için kullanırız.
I have a pen. (Kalemim var)
This is my pen. (Bu benim kalemim)
My | Benim |
Your | Senin |
His | Onun (erkek için) |
Her | Onun (kadın için) |
Its | Onun (hayvan veya eşya için) |
Our | Bizim |
Your | Sizin |
Their | Onların |
Bir şeyin kime ait olduğunu sormak için örneğin “Whose car is this?” (Bu kimin arabası?) deriz. Cevap olarak; “It’s my car.” (O benim arabam); “This is her car.” (Bu onun arabası) veya “It’s his car.” (O onun arabası) diyebiliriz.
A: Whose pen is this? Bu kimin arabası?
B: That is my pen. O benim kalemim.
A: Whose book is this? Bu kimin kitabı?
B: It is your book. O senin kitabın.
Bir kimsenin ismini sorarken iyelik sıfatlarını kullanırız. Örneğin, “What is your name?”, “My name is Linda”.
A: What is your name? Adın ne?
B: My name is Carolin. What is your name? Benim adım Carolin. Senin adın ne?
A: My name is Linda. Benim adım Linda.
A: What is her name? Onun adı ne?
B: Her name is Madonna. Onun adı Madonna.
A: What is his name? Onun adı ne?
B: His name is Brad Pitt. Onun adı Brad Pitt.
A: What is its name? Onun adı ne?
B: Its name is The Statue of Liberty. Onun adı Özgürlük Anıtı.
İngilizce Nouns – İsimler nelerdir?
İngilizce öğrenmeye başlarken öğretilen ilk konulardan biri İngilizce isimler yani nouns konusudur.
İngilizce isimler özel-genel (cins), canlı-cansız, somut-soyut tüm varlık, kavram ve olayları karşılayan sözcüklerdir. İngilizcede isimler genel olarak kabul edilen dört farklı şekilde sınıflandırılır:
Abstract Nouns – Soyut İsimler
Soyut olan isimlere İngilizcede Abstract Nouns denir. Soyut isimler beş duyu organlarıyla algılanamayan şeylerdir. Örneğin,
Love- Aşk
Dream – Rüya
Hope – Umut
Emotion – Duygu
Fear- Korku
Happiness – Mutluluk
Freedom – Özgürlük
Suffering – Acı çekme
Courage – Cesaret
Concrete Nouns – Somut İsimler
Somut olan isimlere İngilizcede Concrete Nouns denir. Somut isimler beş duyu organlarıyla algılanabilen şeylerdir. Örneğin,
Car – Araba
Flower – Çiçek
Chair – Sandalye
Banana – Muz
Shoes- Ayakkabı
Computer – Bilgisayar
Countables Nouns (Sayılabilen isimler)
İngilizce Countable Nouns yani sayılabilen isimler adet olarak ifade edebildiğimiz şeylerdir. Örneğin,
book (kitap)
apple (elma)
dog (köpek)
cat (kedi)
box (kutu)
bottle (şişe)
Sayılabilen isimleri hem tekil hem de çoğul olarak kullanabiliriz.
There is a book. (Bir kitap var)
There are two books. (İki kitap var)
I have three pens. (Üç kalemim var)
Uncountable Nouns (Sayılamayan İsimler)
İngilizce Uncountable Nouns yani sayılamayan isimler adet olarak ifade edilemeyen şeylerdir.Örneğin,
water (su)
food (yemek)
music (müzik)
love (aşk)
money (para)
Sayılamayan isimleri her zaman tekil halde kullanırız.
These are musics.
This is music.
Sayılamayan isimleri a veya an ile kullanamayız.
A water.
A bottle of water.
A milk
A glass of milk.
İngilizce Zamanlar (Tenses)
İngilizcede Zamanlar, en önemli gramer konularından biridir. Zamanları iyi öğrenmek gramer bilginizin temelini oluşturur. İngilizcede 12 adet Tense vardır. Bu yazımızda en temel zamanları bir arada göstererek İngilizce Zamanlar konusunun temelini atacağız. Present Continuous (Şimdiki Zaman), Simple Past (Geçmiş Zaman) ve Simple Future (Gelecek Zaman) konularına göz atalım.
Present Continuous – Şimdiki zaman
Şimdiki zamanı şu anda gerçekleşen eylemler için kullanırız.
Yapı:
To be + (mastar+-ing)
olumlu | olumsuz | soru | |
I | I am playing. | I am not playing. | Am I playing? |
he, she, it | He is playing. | He is not playing. | Is he playing? |
you, we, they | You are playing. | You are not playing. | Are you playing? |
What are you doing now? Şu an ne yapıyorsun?
I am listening to music. Müzik dinliyorum.
What are they doing? Ne yapıyorsun?
They are playing tennis. Tenis oynuyorlar.
What is Ryan doing? Ryan ne yapıyor?
He is watching TV. Televizyon izliyor.
Past Simple – Geçmiş Zaman
Geçmiş zamanı geçmişte gerçekleşmiş eylemler için kullanırız.
Düzenli fiiller için yapı: “fiil+ed”
Örneğin,
play – played
listen – listened
watch – watched
olumlu | olumsuz | soru | |
I | I played. | I did not play. I didn’t play. | Did I play? |
he, she, it | He played. | He did not play. He didn’t play. | Did he play? |
you, we, they | You played. | You did not play. You didn’t play. | Did you play? |
Olumsuz ve soru kalıplarında, to do fiilinin geçmiş zamanını olan did sözcüğünü kullanırız.
What did you do yesterday? Dün ne yaptın?
I listened to music. Müzik dinledim.
I didn’t listen to music. Müzik dinlemedim.
What did they do yesterday? Dün ne yaptılar?
They watched TV. Televizyon seyrettiler.
They didn’t watch TV. Televizyon seyretmediler.
What did Ryan do today? Ryan bugün ne yaptı?
He played tennis. Tenis oynadı.
He didn’t play tennis. Tenis oynamadı.
To be fiilinin geçmiş zamanı düzensizdir.
olumlu | olumsuz | soru | |
I, he, she, it | I was | I was not I wasn’t | Was I? |
You, we, they | You were | You were not You weren’t | Weren’t you? |
Was it a nice day yesterday? Dün güzel bir gün müydü?
Yes, it was. Evet, öyleydi.
No, it wasn’t. Hayır, değildi.
Were you at home yesterday? Dün evde miydin?
Yes, I was. Evet, öyleydim.
No, I wasn’t. Hayır, değildim.
Simple Future – Gelecek Zaman
Gelecek zamanı ileri bir tarihte gerçekleşecek olan eylemleri ifade etmek için kullanırız.
İngilizcede gelecek zamanın iki farklı yapısı vardır: “will” ve “be going to.”
Will
1) Will + fiil
olumlu | olumsuz | soru | |
I, you, we, they, he, she, it | You will play. | You will not play. You won’t play. | Will you play? |
Will you play tennis tomorrow? Yarın tenis oynayacak mısın?
Yes, I will. Evet, oynayacağım.
No, I won’t. Hayır, oynamayacağım.
Going to
2) [am/is/are + going to + fiil]
olumlu | olumsuz | soru | |
I | I am going to play. | I am not going to play. | Am I going to play? |
he, she, it | He is going to play. | He is not going to play. | Is he going to play? |
you, we, they | You are going to play. | You are not going to play. | Are you going to play? |
Are you going to play tennis tomorrow? Yarın tenis oynayacak mısın?
I’m going to play at 8am tomorrow. Yarın 8’de oynayacağım.
Ne zaman “will” kullanırız?
1) Bir şeyi o anda yapmaya karar verdiğimizde “will” kullanırız.
Örnek:
What would you like to drink? Ne içersiniz?
I will have a cup of tea, please. Bir bardak çay alayım lütfen.
2) Uzak gelecekle ilgili tahmin yürüttüğümüzde “will” kullanırız.
I think he will get better soon. Yakında iyileşeceğini düşünüyorum.
3) Teklif veya sözlerde “will” kullanırız.
I will meet you around noon. Seninle öğle civarı buluşacağım.
Ne zaman “going to” kullanırız?
1) Planlanmış eylemlerde “going to” kullanırız.
I’m going to wear a shirt tonight. Bu akşam gömlek giyeceğim.
2) Yakın gelecekle ilgili tahmin yürüttüğümüzde “going to” kullanırız.
Watch out! You’re going to fall! Dikkat et! Düşeceksin!
Zaman ve mekan bilindiği durumlarda, gelecek planlardan bahsederken, Şimdiki Zaman’ı da kullanabiliriz.
- I’m meeting her tomorrow at 9 o’clock.Onunla yarın saat 9’da buluşuyorum.
- We’re celebrating his birthday next Saturday.Onun doğum gününü gelecek cumartesi kutluyoruz.
İsim Fiiller – Gerund Nedir?
İngilizcede Gerund yani isim fiiller –ing eki alan fiillerdir. Örneğin, koşuya gitmek (go running).
I go running on Saturdays. (Cumartesileri koşuya giderim)
I play tennis on the weekends. (Hafta sonları tenis oynarım)
I don’t like watching TV. (TV izlemeyi sevmem)
I enjoy reading books. Kitap okumaktan hoşlanırım.
Dikkat edin! Bir yüklem –ing ekiyle bittiğinde “isim-fiil” veya “şimdiki zaman” belirten fiil olabilir.
I like playing tennis. Tenis oynamayı severim. (İsim fiil)
I am playing tennis. Tenis oynuyorum. (Şimdiki zaman)
İsim Fiiller – Gerund ne zaman kullanılır?
1) İsim fiilleri Özne, Nesne veya Tümleç olarak kullanırız.
Playing tennis is tiring. (Tenis oynamak yorucu)
Watching TV is boring. (TV izlemek sıkıcı)
2) Edatlardan sonra kullanırız.
I look forward to meeting you. Seninle buluşmaya can atıyorum.
I am afraid of losing you. Seni kaybetmekten korkuyorum.
3) Enjoy, dislike, love gibi eylemlerden sonra kullanırız.
I enjoy cooking. Yemek pişirmekten zevk alırım.
I love eating deserts. Tatlı yemeye bayılırım. (çok severim)
I don’t like going to the gym. Spor salonuna gitmekten hoşlanmam.
Ne zaman isim fiil ne zaman mastar kullanılacağını bilmek zor olabilir.
Gerund’lar -ing takısı ile oluşturulur; running, kicking veya reading gibi.
Mastarlar to ile oluşturulur. Örneğin, to run, to play, to watch ve to read gibi. O halde hangisini kullanacağımızı nasıl anlıyoruz?
Genel kural olarak, mastar eylemin kendisini, isim fiil ise daha genel bir anlamı vurgular.
Örneğin,
I prefer staying at home. Evde kalmayı tercih ederim. (Genellikle tercihimiz budur)
I prefer to stay at home tonight. Bu gece evde kalmayı tercih ederim. (Sadece bu gecelik tercihimiz)
Çoğu zaman, bu sözcükleri birbirleri yerine kullanabiliriz. Fakat, dikkatli olun, bazı fiiller sadece isim fiille, ve bazıları sadece mastarla kullanılabilir. Bu fiillerin detaylı bir listesini aşağıda bulabilirsiniz.
Bu fiillerden sonra gerund gelmelidir:
Enjoy
Stop
Practice
Miss
Think about
Consider
Quit
Give up
Feel like
Finish
Avoid
(Can’t) help
(Can’t) stand
(Don’t) mind
Bu fiillerden sonra mastar gelmelidir:
Promise
Need
Plan
Hope
Want
Learn
Agree
Decide
Would like
Bazı fiillerden sonra hem gerund hem de mastar gelebilir:
Like
Love
Hate
Continue
Start
Remember
Prefer
Begin
Agree
Mean
İngilizce Adverbs (zarflar) nelerdir?
Zarflar Türkçede olduğu gibi İngilizcede de fiilleri durum, zaman ve azlık-çok yönünden niteleyen kelimelerdir. Bu yazımızda sıklık zarflarına göz atalım.
Never (Hiçbir zaman)
Rarely (Nadiren)
Sometimes (Bazen)
Often (Sık sık)
Usually (Genelde)
Always (Her zaman)
Şimdi bunların cümle içinde nasıl kullanıldığına bakalım.
Özne + zarf + yüklem
I sometimes listen to music. (Bazen müzik dinlerim)
“To be” fiiline dikkat edin!
Özne + to be + zarf
It always is cold. (yanlış)
It is always cold. (Her zaman soğuktur) (doğru)
Sometimes ve occasionally istisnalardır. Cümle içinde başta, ortada veya sonda bulunabilirler.
İngilizce Active – Passive (Aktif-Pasif)
İngilizcedeki Active-passive cümlelere Türkçede etken ve edilgen cümleler denir. Özneyi değil eylemi vurgulamak istediğimizde passive kullanırız.
Verb to be (am/is/are) + Past participle (cleaned, made, etc.)
Active: Sarah cleans the room.
Passive: The room is cleaned by Sarah.
Özne bilinmediğinde de passive kullanılır.
Butter is made from whole milk. (kimin yaptığı önemli değil veya bilinmiyor)
Örnekler:
Active: Someone cleans the room every day. Biri odayı her gün temizliyor.
Passive: The room is cleaned every day. Oda her gün temizleniyor.
What is glass made from?
Glass is made from sand.
Many different languages are spoken in South Africa.
Tigers are found in India.
Paper is made from wood.
İngilizce Gramer Kitabı
İngilizce gramer konularını özet olarak bu yazımızda inceledik. Tüm gramer konularını detaylı bir şekilde öğrenmenin en iyi yolu bir dilbilgisi kitabı edinmek ve bilmediğiniz konular karşınıza çıktıkça kitaptan çalışmaktır. Kütüphanenizde mutlaka İngilizce dilbilgisi kitabı bulundurmanızı tavsiye ederiz.